itham etmek

Significados de "itham etmek" en diccionario inglés turco : 42 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	itham etmek	accuse v.
By allocating subsidies, the EU itself is guilty of distorting actions of which it is now accusing Korea. AB, sübvansiyonları tahsis etmesi nedeniyle şimdi Kore'yi itham ettiği çarpıtma eylemlerinden kendisi suçludur. More Sentences
General
2	General	itham etmek	indict v.
None of those indicted for war crimes had been arrested by the authorities of Republika Srpska. Savaş suçu işlemekle itham edilenlerin hiçbiri Sırp Cumhuriyeti yetkilileri tarafından tutuklanmamıştır. More Sentences
3	General	itham etmek	accuse v.
Mr Barón Crespo accuses me of heaping invective on the socialists. Sayın Barón Crespo beni sosyalistleri suçlamakla itham ediyor. More Sentences
4	General	itham etmek	charge with v.
Most of those arrested during the two demonstrations have since not been charged with any offence. İki gösteri sırasında tutuklananların çoğu o zamandan beri herhangi bir suçla itham edilmemiştir. More Sentences
Trade/Economic
5	Trade/Economic	itham etmek	accuse v.
Are you accusing her? Onu itham ediyor musun? More Sentences
Law
6	Law	itham etmek	indict v.
Tom Jackson was indicted in 2013 on drug smuggling charges. Tom Jackson 2013 yılında uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla itham edildi. More Sentences
7	Law	itham etmek	accuse v.
I'm not accusing anyone. Ben kimseyi itham etmiyorum. More Sentences
General
8	General	itham etmek	delate v.
9	General	itham etmek	impeach v.
10	General	itham etmek	allege v.
11	General	itham etmek	criminate v.
12	General	itham etmek	impute v.
13	General	itham etmek	accriminate v.
14	General	itham etmek	task v.
15	General	itham etmek	tax v.
16	General	itham etmek	challenge [obsolete] v.
17	General	itham etmek	note [obsolete] v.
18	General	itham etmek	trounce [scottish] v.
19	General	itham etmek	attach [obsolete] v.
20	General	itham etmek	object [obsolete] v.
21	General	itham etmek	imply v.
22	General	itham etmek	insimulate [obsolete] v.
23	General	itham etmek	dite [obsolete] v.
24	General	itham etmek	inculp v.
25	General	itham etmek	peach [obsolete] v.
Phrasals
26	Phrasals	itham etmek	lay on v.
Law
27	Law	itham etmek	delate v.
28	Law	itham etmek	impute v.
29	Law	itham etmek	rectare v.
30	Law	itham etmek	fault v.
31	Law	itham etmek	retare v.
32	Law	itham etmek	impeach v.
33	Law	itham etmek	inculpate v.
34	Law	itham etmek	attaint v.
35	Law	itham etmek	allege v.
36	Law	itham etmek	incriminate v.
37	Law	itham etmek	emplead v.
38	Law	itham etmek	adjudge v.
39	Law	itham etmek	endict v.
Politics
40	Politics	itham etmek	charge v.
Archaic
41	Archaic	itham etmek	endict v.
42	Archaic	itham etmek	implead v.

Significados de "itham etmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 25 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Phrasals
1	Phrasals	(birini bir şeyle) itham etmek	accuse (one) of (something) v.
Tom hasn't been accused of any crime. Tom herhangi bir suçla itham edilmedi. More Sentences
Law
2	Law	ile itham etmek	charge with v.
The middle aged man was charged with assault. Orta yaşlı adam saldırı ile itham edilmiştir. More Sentences
General
3	General	ile itham etmek	be accused in v.
4	General	(mahkeme öncesi) itham etmek	precondemn v.
5	General	(bir kimse veya şeyi) itham etmek	stamp v.
Phrasals
6	Phrasals	açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek	denounce (one) as (something) v.
7	Phrasals	açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek	denounce someone as something v.
8	Phrasals	olmakla itham etmek	condemn (someone or something) as (something) v.
9	Phrasals	olmakla itham etmek	condemn someone as something v.
10	Phrasals	(birini ya da bir şeyi bir şeyle) itham etmek	condemn (someone or something) as (something) v.
11	Phrasals	(birini ya da bir şeyi bir şeyle) itham etmek	condemn (someone or something) for (something) v.
12	Phrasals	birini bir şeyle itham etmek	condemn someone as something v.
13	Phrasals	birini bir şeyle itham etmek	condemn someone for something v.
14	Phrasals	birini bir şey olmakla itham etmek	denounce someone as something v.
15	Phrasals	birini bir şeyle itham etmek	charge someone with something v.
16	Phrasals	olmakla itham etmek	condemn as v.
17	Phrasals	ile itham etmek	condemn for v.
18	Phrasals	(birini bir şeyle) itham etmek	denounce (one) for (something) v.
19	Phrasals	olmakla suçlamak/itham etmek	denounce as v.
20	Phrasals	ile itham etmek	denounce for v.
Law
21	Law	yeniden itham etmek	reindict v.
22	Law	bir suçla itham etmek	impeach v.
23	Law	memuru itham etmek	impeach v.
Politics
24	Politics	komünistlikle itham etmek	redbait v.
Archaic
25	Archaic	kanun maddesine dayanarak itham etmek	article v.